Ankaralı Aile Şirketleri Kurumsal Yönetimin İhtiyaç Olduğunu Düşünüyor
Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği’nin StratejiCo. işbirliğiyle hazırladığı “Ankara Kurumsal Yönetim Algı Araştırması” raporu Ankara Sanayi Odası ev sahipliğinde düzenlenen panelde katılımcılarla paylaşıldı.Dünya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ’ın moderatörlüğünü üstlendiği panele; Bilkent Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Abdullah Atalar, TKYD Yönetim Kurulu Üyesi, ODE Yalıtım A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, ERSA Mobilya Genel Müdür Yardımcısı ve 3. Kuşak Ana Hissedar Yalçın Ata ile StratejiCo. Kurucu Ortağı Selim Oktar konuşmacı olarak katıldı.
Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği (TKYD), Kurumsal Yönetim Seminerleri’nin 33’üncüsünü, Kalkınma Bakanlığı, Borsa İstanbul, International Finance Corporation (IFC) ve İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş.’nin destekleriile Ankara’da düzenledi. Ankara Sanayi Odası’nın KOBİ Haftası Etkinlikleri açılış gününde düzenlenen ve “AileŞirketlerinde Kurumsal Yönetim Uygulamaları ve Sürdürülebilirlik” konusunun ele alındığı panelde,Ankaralı aile şirketleri ile yapılan birebir görüşmelerle oluşturulan raporun çarpıcı sonuçları da açıklandı.
KOBİ’ler gelişiminde içsel sorunlar ön planda
Toplantının açılış konuşmasını yapan Ankara Sanayi Odası BaşkanıM. Nurettin Özdebir,
KOBİ’ler ekonominin can damarı olduğunu belirterek, “Bu nedenle KOBİ’lerin sorunu varsa ekonominin de sorunu var demektir. KOBİ’lerin büyüyüp dünya liginde Türkiye’yi başarı ile temsil etmesi bizi ve rekabette bizi öne çıkarması en büyük temennimiz” dedi. KOBİ’lerin gelişmesinin önünde bir takım engeller olduğuna dikkat çeken Özdebir, konuşmasına şöyle devam etti: “Dünyada ve Türkiye’de yaşanan ekonomik krizler KOBİ’lerin gelişimini olumsuz etkiliyor. Ancak bazı ekonomistler bu durumu ‘yaratıcı yıkım’ diye de tanımlıyor. Yani zayıfların yıkılıp kalanların daha az rekabetin olduğu bir ortamda gelişimini sürdürmesi anlamına gelebiliyor. KOBİ’lerin başarısının önündeki en büyük engelin ise içsel sorunlar olduğunu düşünüyorum. Şirketler büyüdükçe yönetimsel ihtiyaçları çoğu zaman kurucularının kabiliyetlerini aşıyor. Bu sebeple kurumsallaşma şirketlerin sürdürülebilirliği için hayati öneme sahip. Görevler delege edilmeli, roller tayin edilmeli ve bu kurallara herkes uymalı. Tüm bunları hayata geçirmenin yolu da kurumsal yönetim ilkelerinin uygulanmasından geçiyor.”
Nurettin Özdebir’den sonra söz alan International Finance Corporation (IFC) Avrupa ve Orta Asya Finansal Kurumlar Grubu’nda Kıdemli Yatırım Uzmanı Kudret Akgün de konuşmasında kurumsal yönetimin evrensel kabul ve geçerliliği olan ana ilkelerinin şeffaflık, hesap verebilirlik, sorumluluk ve adillik olduğunu hatırlattı. Bu ilkeler ışığında kurumsal yönetimin kurumun en yüksek performansı göstermesini, en karlı, en başarılı ve en rekabetçi olmasını hedeflediğini vurgulayan Akgün sözlerini şöyle sürdürdü:”Bu noktada IFC ve Dünya Bankası Grubu’nun şirketlerin yönetilme biçimi anlamına gelen kurumsal yönetime çok büyük önem verdiğini bir kez daha yinelemek isterim. Dünyada yüzlerce müşterimiz ile kurumsal yönetim uygulamalarının geliştirilmesi için çalışmalar ve fikir önderliği yapmaktayız. Türkiye için de özel sektör yatırımlarının artması ve sermaye piyasalarının güçlenmesi için kurumsal yönetimin önemini her fırsatta tekrarlamak istiyoruz.”
Şirketlerin sadece yüzde 10’u 3. kuşağı görüyor
Dünya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ’ın moderatörlüğünü üstlendiği panele; Bilkent Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Abdullah Atalar, TKYD Yönetim Kurulu Üyesi, ODE Yalıtım A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, ERSA Mobilya Genel Müdür Yardımcısı ve 3. Kuşak Ana Hissedar Yalçın Ata ile StratejiCo. Kurucu Ortağı Selim Oktar panelist olarak katıldı. Panelde, TKYD tarafından Türkiye genelini kapsayan ve birebir görüşmelerle yapılan “Kurumsal Yönetim Algı Araştırması” projesinin Ankara ayağından elde edilen bilgiler ile “Kurumsal Yönetim” konusu, Ankara merkezli olarak tartışmaya açıldı.
Dünya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ panelin açılışını yaptığı konuşmasında şunları kaydetti: “Ekonomi bir örgütlenme oyunu gibidir. Herkes birlikte iyi hareket ederse iyi sonuçlar alınıyor. Bizim ekonomimizin de en önemli oyuncuları aile şirketleri. Ancak aile şirketleri ne yazık ki çok uzun yaşamıyor. Baktığımız zaman 3. kuşağa geçme oranı yüzde 10’u geçmiyor. Bu sorunu önlemenin tek yolu kurumsal yönetim ilkelerini uygulamak. Bu, şirketin geleceğini tek kişinin eline bırakılmasının önüne geçiyor.”
Şirketi değil sermayeyi yönetmek gerekiyor
Bilkent Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Abdullah Atalar ise kurumsal yönetimin şirketlere ortak akılla hareket etme imkanı sağladığını belirterek, “Bu durum çalışanların şirkete olan güvenini de çok pozitif etkiliyor. Karar alma süreçlerinde yer alan çalışanlar şirketi benimsiyor, bu da performanslarına olumlu katkı sağlıyor” dedi.TKYD Yönetim Kurulu Üyesi, ODE Yalıtım A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan ise kişisel olarak kurumsallaşmanın önemine çok inandığını ve şirketini de bu temeller üzerine inşa ettiğini söyledi. Türkiye’de yılın girişimcisi ve en rekabetçi şirketi seçildiklerini kaydeden Turan, “Bu başarıda kurumsallaşmanın payı büyük. Türkiye’de patronlar şirketi değil sermayeyi yönetmeli. Operasyona değil strateji geliştirmeye odaklanmalı. Kurumsal yönetim şirketlere bu imkanı sağlıyor.” diye konuştu.
ERSA Mobilya Genel Müdür Yardımcısı, 3. Kuşak Ana Hissedarı Yalçın Ata da şirketlerinin bu güne kadar başarı ile gelmesinde kurumsal yönetimi benimsemelerinin çok önemli katkıları olduğunu söyledi.Bir aile anayasası oluşturduklarını kaydeden Ata, “Yazılı ve sözlü kurallar var şirketimizde. Mesela genel müdür yardımcılığı için örneğin ikinci dil zorunluluğu bulunuyor. Eğer daha iyi yapıyorlarsa aile üyeleri yerine işi profesyonellere bırakıyoruz.” dedi.
Panelin son konuşmacısı olan StratejiCo. Kurucu Ortağı Selim Oktar, ise TKYD ile beraber gerçekleştirdikleri kurumsal yönetim algı araştırmasının sonuçlarına değindi. “Kurumsal yönetimin önündeki en önemli engel kişilerden kaynaklanan duygusal ve psikolojik faktörler olarak görülüyor.” diyen Oktar. “Bunu, şeffaflaşmanın ticari sırları açığa çıkaracağı endişesi takip ediyor. Kurumsal yönetimin gelişmesinde ise itibarı artırmak ve sürdürülebilirlik ihtiyacı ön plana çıkıyor.” şeklinde konuştu.
Ankara’da ihtiyaçtan kaynaklanan kurumsal yönetim farkındalığı
Gerek kurumsal düzeyde, gerekse iş dünyası nezdindeki önemi nedeniyle Ankara’da yapılan çalışmaların en önemli sonuçlardan biri; Ankaralı iş insanlarının kurumsal yönetim ile ilgili ihtiyacı artık iyiden iyiye fark ettiklerini ifade etmeleri oldu. Özellikle aile şirketlerinde kuşak geçişlerinin yaşanması ile beraber, şirketin kurucudan sonraya da kalacak olması fikrinin önem kazandığı görüldü. Kurumsal yönetimin bürokrasi yaratabileceği, şirketlerin esneklik ve hızlılığına zarar verebileceği yönünde görüşlerin Ankaralı aile şirketlerini tereddüde sürüklediği de ortaya çıktı. Özellikle ülkemizde ekonominin itici gücünü oluşturan inşaat sektöründe kurumsal yönetim uygulamasının faydalı olmayacağı da katılımcılar tarafından ifade edildi. Kurumsal yönetimin bir kültür meselesi olduğu, öncelikle toplumsal dokuya işlemesi gerektiği ifade eden katılımcıların yaklaşımının ise çoğunlukla kendi hayat felsefelerinden kaynaklandığı görüldü. İhtiyaçtan kaynaklanan kurumsal yönetim farkındalığının, kültür ve güven eksikliğinden kaynaklanan bazı tereddütlere rağmen karar alıcıları eyleme geçmeye teşvik ettiği de dikkat çekti.
TKYD panelleri; İzmir, Kayseri, Bursa ve Ankara’nın ardından; 10 Şubat 2015 tarihinde Mersin’de düzenlenecek.